YAŞLANMAK
Bu yazı 30/06/2022 23:17 tarihinde yazılmıştır.
YAŞLANMAK
Büyüklerimizden duyduğumuz bir sürü söz vardır.
Herkesin verebileceği klişe örnek ise şu şekildedir ‘zaman çok hızlı akıyor,
geçiyor.’ Çocukken duyduğumuz bu söz ne kadar garip bir sözdür değil mi?
Tipik bir bilimsel araştırma zaman algısının
değiştiğini iddia eder. Mutlu olduğumuz ve içinde bulunduğumuz andan keyif
aldığımızda zaman çok hızlı geçer değil mi ? Az önceki verilen örneğin tersine
korktuğumuz, heyecanlandığımız ve endişe duyduğumuzda zaman geçmez. Bir saniye
bizlere bir saat kadar uzun ve yorucu gelir. Bu görüş birçok insan tarafından
kabul görmüştür. Ancak bizler ne kadar içinde olduğumuz anın farkındayız?
Gündelik hayatımızı yaşarken zamanın su gibi hızlıca akıp geçtiğini fark etmek
çok güç. İş yerinde çalıştığımızı hayal edelim, yorucu sıkıcı bir iş
günündeyiz. Günlerimiz ardı ardına bu monotonlukta geçiyor, günleri haftalar
kovalıyor. Bir bakıyoruz yaz mevsimi gelmiş ve yaz tatil planları yapıyoruz.
Tatil çok hızlı sürüyor ve bir anda kendimizi Ağustos, Eylül civarlarında
buluyoruz. Monotonluğa tekrar dönüyor kış ya da yaz tatiline gün sayıyoruz. Bitmez
tükenmez bir paradoksun içine doğru sürüklüyoruz kendimizi. Unuttuğumuz bir
gerçek ise ; tatil süremiz maksimum 30 gün sürerken tatile kadar olan zamanımız
100-150 gün sürüyor. Örneğimi mazur görün ama örneğim kapitalist sistemin bir
örneği gibi gözükecek, resmen 150 günümüzü 30 gün keyifli yaşamak için harcıyor
gibi görünüyoruz.
Kendim için konuşmak gerekirse zamanın ne kadar
hızlı gittiğini fark ettiğim an bile zaman geçmiş oluyor. Oturup detaylıca
düşününce aslında 365 gün 6 saat sırasında ne kadar çok şey yaşadığımı fark
ediyorum. Ama bu düşüncelerle meşgul olmadığım vakit zamanın akma hızıyla
ilgili ya da anın farkındalığıyla ilgili pek bir fikrim olmuyor. İnsanoğlu
olarak sahip olduğumuz harika fırsatların, insanların ve zamanımızın değerini
kaybetmeden anlamıyoruz. Boş zamanın kıymeti ancak boş zaman bulunamadığı zaman
anlaşılır.
Farkındalığımızı artırıp zamanı efektif kullanmayı, içinde
bulunduğumuz anın kıymetini bilmeyi, geçip giden zamanın tekrar geri gelmeyeceğini ve bu dünyaya bir defa geleceğimizi unutmamalıyız.